KAMUOYUNA DUYRULUR

Türkiye Cumhuriyeti, 15 Temmuz gecesinde tarihinde görülmemiş bir terör saldırısı ile karşı karşıya kalmıştır. Devletin pek çok birimine sızan dini görünümlü bir terör örgütünün mensupları, Türk Silahlı Kuvvetleri’ne Türk Ulusu tarafından Anayasa ve kanunlar çerçevesinde verilen silahları, örgütleri adına Türk Silahlı Kuvvetleri’ne ve Türk Ulusuna yöneltmişlerdir. Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nı ortadan kaldırmaya çalışmışlar, Türkiye Büyük Millet Meclisi’ni bile bombalayacak derecede ihanet içine girmiş ve hatta bu terör saldırısına meydanlarda direnen sivillere ateş açmaktan kaçınmamışlardır. Aynı gece ve ertesi gün tüm Türk Ulusu; güvenlik kuvvetleri, siyasi parti temsilcileri, medya, akademi, sivil toplum ve birer birer tüm bireyleri ile bu örgüte ve gerçekleştirdikleri terör saldırılarına karşı el ele durmuştur. Dünya demokrasi tarihinde benzerine nadiren rastlanabilecek olan bu şanlı direniş, Türkiye için gurur kaynağı olduğu kadar; tüm dünya demokratları tarafından da takdirle ve hayranlıkla karşılanmalıdır!

Olağanüstü bir direnişle engellenebilen bu olağanüstü terör saldırısından sonra Türkiye’de Anayasal demokrasinin bir daha aynı örgütün saldırılarına maruz kalmaması için Türkiye Büyük Millet Meclisi’nce Anayasa’nın öngördüğü Olağanüstü Hal ilan edilmiş ve elan hukuk çerçevesinde bu örgütle etkin mücadelenin sağlanmasına çalışılmaktadır. Bu son derece tehlikeli örgütle mücadelede tüm Türk Ulusu yine 15 Temmuz gecesinde olduğu gibi el eledir!

1951 yılında bir Türk derneği olarak özel statü ile kurulan Derneğimiz adına; her şeyden önce bu şanlı direnişte hayatlarını kaybeden kahraman yurttaşlarımızın ve güvenlik kuvvetleri mensuplarımızın yakınlarına başsağlığı, yaralılarımıza acil şifalar diliyoruz. Memnuniyetle görüyoruz ki; kurucularımızdan merhume Halide Edib Adıvar’ın 1919 yılında Sultanahmed Mitinginde halkımıza ettirdiği yemin hala gönüllerdedir: “Türkiye’nin istiklal ve hayat hakkını alacağı güne kadar hiçbir korku, hiçbir meşakkat önünden kaçmayacağız. Yedi yüz senelik tarihin ağlayan minareleri altında yemin ediniz!” Ve biliyoruz ki, Türkiye Cumhuriyeti yurttaşı olmanın onurunu bir kez daha hissettiren bu direniş, Cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün Ulusumuza gösterdiği hedef olan muasır medeniyet seviyesine doğru ülkemizin ilerleyişinde, görkemli bir demokrasi zaferi olarak sonsuza kadar yerini alacaktır!

Teröre karşı tüm dünyanın ortaklaşa mücadelesinin öneminin anlaşıldığı ve demokrasinin siyasetteki en önemli erdem olarak ortaya çıktığı yüzyılımızda, inanıyoruz ki Türk Ulusu ve Devleti bu saldırılara karşı yalnız değildir! Derneğimizin kuruluşunda Türkiye’nin ilişkilerini geliştirme amacı taşınan ABD başta olmak üzere, tüm dünyanın bu terör saldırısına karşı ve Türk Ulusunun demokrasi mücadelesinde Türkiye’nin yanında yer alması bu mücadeleyi daha da güçlendirecektir. Kuruluşundan bu yana Batılı değerler ve sistemler içinde yer alan Türkiye Cumhuriyeti’nin Anayasasında belirtildiği gibi ülkesi ve milleti ile bölünmez bütünlüğü ve demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devleti olarak saygınlığının tescil edildiği 15 Temmuz sonrasında umuyoruz ki; başta ABD olmak üzere müttefiklerimiz bu olağanüstü saldırıdan sonra Türkiye ile empati kurmaktan ve sürecin gerektirdiği olağanüstü işbirliğinden kaçınmayacaklardır.

Biz de Türk-Amerikan Derneği olarak bu süreçte, Türkiye’nin yaşadığı bu saldırının detaylarını her platformda anlatmayı sürdürecek, dünyadan da en üst düzeyde desteğin Türkiye’ye sağlanması için çabalarımıza devam edeceğiz. Tek başına gücünü ispatlamış olan Ulusumuz, dostları ile daha da güçlü olacaktır!

Kamuoyuna saygılarımızla duyurulur.